Dolar 32,3696
Euro 34,9488
Altın 2.325,48
BİST 9.094,68
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 23°C
Az Bulutlu
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cts 22°C
Paz 22°C
Pts 24°C
Sal 18°C

Mısır’da asırlardır kullanılan #Türkçe kelimelerin sırrı bu yazıda

Mısır’da asırlardır kullanılan #Türkçe kelimelerin sırrı bu yazıda
18 Aralık 2018 21:57
498
A+
A-

868’den 1952’ye kadarki sürede, Mısır’ın idaresinin başında Türkler ve Türk asıllı yöneticilerin yer alması nedeniyle, Türkçe bu ülkede etkin bir dil haline geldi.

Abbasiler zamanında Mısır’da Türkler devletin askeri gücünü oluşturuyordu. Merkezi otorite zayıflayınca Tolunoğlu Ahmed bağımsızlığını ilan ederek, Mısır’da ilk Türk devleti olan “Tolunoğulları Devletini” kurdu.

Tolunoğulları zamanında sarayda Türkçe konuşulduğu tahmin edilse de bu döneme ait yazılan herhangi bir eser günümüze ulaşmadı.

Eyyubi Devleti zamanında benzer bir hikaye ile Türkler hem askeri güç hem de devlet yönetiminde yüksek makamlara geldi. 1250 yılında Kıpçak kıtalarının komutanı Aybek Mısır’da bağımsızlığını kazanarak Memlük Devleti’ni kurdu.

Pek çok Türkçe eser mevcut

Ardahan Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Araştırma Görevlisi Fatih Kurtulmuş, Mısır’a gelen Türklerin genellikle Karadeniz’in kuzeyinden gelen Kıpçak boylarından olduğunu, Kıpçakların Karadeniz’in kuzeyinde yaşadığını, Bizans kaynaklarında “Kuman”, Arap kaynaklarında “Deşt-i Kıpçak” veya “Kıfçak” olarak geçtiğini söyledi.

Kurtulmuş, Memlük Devleti’nin kurulmasından 1517 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından yıkılmasına kadar olan dönemde pek çok Türkçe eserin meydana getirildiğini anlattı.

“Bu dönemde meydana getirilen eserler literatürde Memlük Kıpçakçası olarak adlandırılır. Bu eserler; sözlük ve gramerler, dini kitaplar, askerlikle ilgili kitaplar ve edebi eserler olmak üzere dört ana grupta toplanır.”

Eserlerin genel özellikleri bakımından gramer ve sözlük ile ilgili kitaplar olduğunu belirten Kurtulmuş, kitapların Mısırlılara Türkçe öğretmek için yazıldığını onların devlet yönetiminde çeşitli makamlara gelmesini sağlamak amacını güttüğü değerlendirdi.

Mısır’da yaklaşık iki yıl kalan ve bu alanda araştırmalar yapan Kurtulmuş, atçılık, okçuluk ve fıkıh ile ilgili eserlerin, dönemin sultanları tarafından Türkçe’ye tercümelerinin yaptırıldığını vurguladı.

Osmanlı sonrası kültürel etkileşim

Osmanlı’nın Mısır’ı fethetmesiyle birlikte pek çok aydın Kahire’den İstanbul’a gitti, İstanbul’dan pek çok devlet adamı ve aydın da Mısır’a geldi. Geldiklerinde çeşitli yazma eserleri de yanlarında getirdiler.

Bugün başta Mısır Milli Kütüphanesinde ve çeşitli kütüphanelerde çok sayıda Osmanlı Türkçesi yazma eser bulunuyor. Ayrıca geçtiğimiz yüzyılın başına kadar Ezher camisi içerisinde Revak-ı Türki kısmı bulunmaktaydı ve burada aktif olarak Türkçe eğitimi devam ediyordu.

Mehmet Ali Paşa dönemi ve sonrasında Mısır’da Türk kültürü çok daha hızlı olarak dil, eğitim, kültürel ve askeri olmak üzere pek çok sahada hızlı gelişme gösterdi. Bulak matbaasında pek çok Osmanlı Türkçesi eser basıldı.

“Etkileşimin nedeni asırlar süren beraberlik”

Mısır Ayn eş-Şems Üniversitesi Doğu Dilleri Bölümü Türkoloji Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Ahmed Necm, Türkler ile Mısırlılar arasında Tolunoğulları devleti ve öncesinde başlayan ilişkiler nedeniyle askeri, ekonomik, siyasi ve kültürel etkileşimin yaşandığını anlattı.

Mısır’a gelen Türklerin ilk başlarda Arapça bilmediğini ve sonraki süreçte öğrendiğini belirten Necm, Türkçe’nin Arapçadan etkilendiği gibi Arapçanın da Türkçeden etkilendiği, özellikle de Mısır halk diline (ammicesine) çok sayıda Türkçe kelimenin girdiğini söyledi.

Bu konuda bir araştırma yaptığını ve hala Mısır halk dilinde kullanılan Türkçe kelimeleri yayınladığını da hatırlatan Necm, bu etkileşimin asırlarca süren beraberliğin bir sonucu olduğunu belirtti.

Türk-Mısır etkileşiminden doğan eserler

Türklerin Mısır’da var oldukları dönemlerde önemli sözlükler ve gramer kitapları yazıldı. Kitâbü’l-İdrâk li Lisâni’l-Etrâk, Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî, Acemi ve Muğalî, Et-Tuhfetü’z-Zekiyye fı’l-Lûğati’t-Türkiyye, El-Kavânînü’l-Külliyye Li-Zabti’l-Lûgati’t-Türkiyye, Ed-Dürretü’l Mudiyye fi’l-Lügati’t-Türkiyye söz konusu dönemde yabancılara Türkçe öğretmek için yazılan en önemli eserler olarak biliniyor.

İslami ilimlerde ve özellikle de fıkıh alanında da kitaplar yazıldı. İrşâdü’l-Mülûk ve’s-Selâtîn Kitâb-ı, Mukaddime-i Ebû’l-Leysi’s-Semerkandî, Kitâb fi’l-fıkh, Kitâb fi’l-Fıkh bi-Lisâni’t-Türkî, Mukaddemetü’l-Gaznevi fi’i-ʿİbâdât (Ziyâ’u’l-Ma’nevî) ve Tercüme Şerhü’l-Menâr bu alanda öne çıkan eserler.

Okçuluk ve atçılık alanında ise Baytaratü’l-Vâzıh, Münyetü’l-Guzât, Kitâbü’l-Hayl, Kitâb fi-ilmi’n-Nüşşâb bilinen en yaygın eserlerin başında geliyor.

Mısır’da Türkçeye büyük ilgi

Mısır ve Türkiye arasındaki siyasi gerginliğe rağmen Ortadoğu’da Türkçe’ye en fazla bu ülkede ilgi duyuluyor. Kahire Yunus Emre Enstitüsü ihtiyaca cevap veremediği için her yıl kursiyer kontenjan sayısını artırmak zorunda kalıyor.

İnternet üzerinden alınan “uzaktan Türkçe” programında ise Mısır dünyada birinci sırada yer alıyor.

Mısırlı ve Türk uzmanlar, Mısır’da hala kullanılan Türkçe kelimelerin yanı sıra Mısır halkının Türkçe’ye duyduğu ilginin esrarının bin 150 yıllık birliktelikte saklı olduğunu açıklıyor.