Dolar 32,4615
Euro 34,7745
Altın 2.420,41
BİST 10.045,74
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 17°C
Az Bulutlu
İstanbul
17°C
Az Bulutlu
Per 19°C
Cum 17°C
Cts 19°C
Paz 20°C

Açık Söylüyorum Başladığımız işi Muhakkak Bitireceğiz

Açık Söylüyorum Başladığımız işi Muhakkak Bitireceğiz
15 Ekim 2019 10:19
354
A+
A-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Barış Pınarı Harekatı ile ilgili tepkiler için, “Açık söylüyorum, başladığımız işi muhakkak bitireceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan’da düzenlenen Dünya Türk İş Konseyi Toplantısı’nda konuştu.

Erdoğan’ın konuşmasından satır başları:

“Türkiye ile Azerbaycan bir millet iki devlet şiarını kullanarak tüm sorunların üstesinden gelir”

Biz Azerbaycan ile ayrı devlet olsak da aynı milletin evlatlarıyız. Biz burada kendimizi misafir gibi değil, ev sahibi gibi hissediyoruz. Türkistan coğrafyası bizim anayurdumuz, ana coğrafyamızdır.

Dünya Türk İş buluşmasının Türk dünyasındaki ekonomik ilişkilerin artmasına vesile olmasını diliyorum. Özbekistan’ın tam üyeliği ile konsey daha da güçlenmiştir. Amacımız ve arzumuz tek bir soydaşımızın dahi dışarıda kalmayacağı bir yapıyı tesis etmektir.

Türk dünyası olarak hem birbirimize hem de dünyanın farklı yerlerine göç veriyoruz. Tüm kardeşlerimize Türk diasporasının doğal üyesi olarak bakıyoruz. Türkiye ile Azerbaycan bir millet iki devlet şiarını kullanarak tüm sorunların üstesinden gelir.

“Daha geçen hafta 400 kamyon mühimmat teröristlere gönderildi”

Türkiye yaklaşık 40 yıldır aralıksız bölücü terör örgütüyle mücadele ediyor. Terör eylemlerine on binlerce vatandaşlarını kurban vermiş bir ülkeyiz. 35 yıllık terörle mücadele tarihimizde pek çok hadise yaşadık. Müttefiklerimizin ve dost bildiğimiz ülkelerin türlü oyunlarına şahit olduk. Ancak terörle mücadele konusunda Suriye krizindeki kadar çifte standarda, tutarsızlığa maruz kalmadık. Daha geçen hafta DEAŞ ile mücadele bahanesiyle 400 kamyon mühimmat bu teröristlere Irak üzerinden gönderildi. Dünyanın sözde en prestijli dergilerinin kapaklarını teröristlerin fotoğraflarıyla süslediğine şahitlik ettik.

Terörle mücadele ediyoruz diye aklı hayale gelmedik tehditlerle karşı karşıya kaldık. Son attığımız adımın tek sebebi var, Suriye’nin kuzeyini bu PKK’nın yan unsurları durumunda olan PYD/YPG ve DEAŞ bu terör örgütlerinden temizlemek ve orayı gerçek sahiplerine teslim etmektir. Biz bunu El Bab’da yaptık. Aynı şekilde Cerablus’u biz bu teröristlerden temizledik mi temizledik. Cerablus’ta şu an Türkler mi var, hayır gerçek sahipleri var. Ey Avrupa Birliği sen bunu görmüyor musun? Ey Arap Ligi sen bunu görmüyor musun? Suriye’yi Arap Ligi’nden çıkaranlar, bu operasyon sebebiyle yeniden Suriye’yi Arap Ligi’ne alma adımını atıyorlar. Bu ne menem iştir?

“Biz bu adamdan vazgeçmeyeceğiz, siz ne derseniz diyin

Ne zamandan beri terör örgütleri NATO üyesine karşı savunulur hale geldi? Dün basın toplantısında da onu söyledim; siz bu terör örgütlerini NATO’ya üye aldınız da benim mi haberim olmadı? Biz bu adımdan vazgeçmeyeceğiz, siz ne derseniz diyin.

Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatları, ülkemizin hiçbir ayrım yapmadan terörle mücadelede hiçbir ayrım yapmama kararlılığımızın nişaneleridir. Bu iki harekatla, Fırat Nehri’nin batısındaki 4 bin kilometrekarelik bir alanı DEAŞ’lı ve PKK-YPG’li teröristlerden temizlemiştik.

“Bu terör örgütünün etnik temizlik yaptığı uluslararası kuruluşlar tarafından da belgelenmiştir”

9 Ekim’de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı ile ise bu kez Fırat’ın doğusunu terörden arındırmayı hedefliyoruz.

Harekatımızın iki önemli amacı bulunuyor. Bunlardan ilki; Suriye’nin kuzeyindeki PKK/YPG kaynaklı terör tehdidinin tamamen ortadan kaldırılmasıdır. Zira son dönemde güvenlik güçlerimizi ve sivilleri hedef alan terör eyleminin arkasında, Suriye’nin kuzeyinde eğitim gören PKK/YPG’li teröristler vardır.

Bu terör örgütünün, işgali altındaki bölgelerde, yerel halkı göçe zorladığı, çocuk savaşçı kullandığı, etnik temizlik yaptığı, muhaliflerini katlettiği, uluslararası kuruluşlar tarafından da belgelenmiştir.

“Harekat başladığından bu yana 700’ün üzerinde havan ve roket atıldı”

Barış Pınarı Harekatı başladığından bu yana sadece Mardin, Şırnak ve Gaziantep şehirlerimize 700’ün üzerinde havan ve roket atıldı. Biri 9 aylık mülteci bir bebek olmak üzere 18 insanımız hayatını kaybetti, 147 kardeşimiz ise bu saldırılar sırasında yaralandı. Şimdiye kadar 550’nin üzerinde teröristi de etkisiz hale getirdik.

Siz kendinize göre Türkiye ile ilgili karar alıyorsunuz, alsanız ne yazar almasanız ne yazar. Bizim medeniyetimizde bu tür darda kalmışların elinden tutmak vardır.

Barış Pınarı Harekatı’nın Kürtleri hedef aldığı, DEAŞ’la mücadeleyi zaafa uğratacağı, demografik yapıyı değiştireceği, siyasi çözümü tıkayacağı ve insani felakete yol olacağı iddialarının hepsi yalandır, iftiradır, bühtandır. Bizim işimiz teröristlerdir.

“Türkiye artık kendi göbeğini kendi kesmeye karar vermiştir”

Suriye’nin kuzeyindeki terör bataklığı kurutulmadan, ne ülkemiz ne bölgemiz ne de Suriye halkı huzura kavuşacaktır.

Harekatın ikinci gayesi ise 8 yıldır ülkemizde misafir ettiğimiz 3 milyon 650 bin Suriyelinin vatan hasretini bitirmektir.

Türkiye, Suriye kaynaklı düzensiz göç akınına en fazla maruz kalan, siyasi, ekonomik ve sosyal olarak en ağır bedelleri ödeyen ülkelerin başında geliyor.
Ülkemizdeki yaklaşık 4 milyon sığınmacı için bugüne kadar 40 milyar doların üzerinde harcama yaptık.

Bütün liderlere gelin, Suriye’nin kuzeyinde güvenli bölge ilan edelim, buyrun size harita, proje. Bunu beraber yapalım, bu insanları çadırlardan kurtaralım. Hepsi çok güzel ama destek vermeye gelince bir kuruş kimseden destek yok. Türkiye sabrının sonuna gelmiş ve artık kendi göbeğini kendi kesmeye karar vermiştir.

“Terörden arındırılmış bölgelerde yeni yerleşim birimleri inşa edeceğiz”

Bugün sabah-akşam bizi eleştirenlerin hiçbiri terör örgütünün katlettiği veya göçe zorladığı insanların dramları karşısında kılını bile kıpırdatmadı. Etkisiz hale getirilen teröristlere gösterilen empatinin binde biri, iki gün önce teröristlerin vahşice şehit ettiği 9 aylık Muhammed Omar’a gösterilmedi. Barış Pınarı Harekatıyla inşallah bunu ülke olarak biz kendimiz yapıyoruz.

Suriye sınırımızım tamamını güvenli hale getirerek, ülkemizdeki mültecilerin kendi topraklarına dönebilecekleri bir iklimi tesis edeceğiz. Terörden arındırılmış bölgelerde, uluslararası toplumun da katkısıyla, yeni yerleşim birimleri inşa edeceğiz. Böylece bir taraftan ülkemizin güvenliğini ve Suriyeli sığınmacıların geri dönüşünü temin ederken, diğer taraftan da bölücü terör örgütünü ortadan kaldırarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini tahkim edeceğiz.

“Açık söylüyorum, başladığımız işi muhakkak bitireceğiz”

Son bir haftadır şahit olduğumuz tepkiler, bölgemize ve ülkemize yönelik kimlerin hesabını bozduğumuzun birer ispatıdır. Türkiye, Barış Pınarı Harekatı en az 1974 Kıbrıs Barış Harekatı kadar hayati önemde bir adım atmıştır. Tehditlere ve baskılara aldırmadan harekatımızı sonuna kadar götürmekte kararlıyız. Açık söylüyorum, başladığımız işi muhakkak bitireceğiz.

Biz de nihai zafere ulaşana dek mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu süreçte Türk dünyasının desteği ve duasının bizimle olduğunu biliyoruz. Aynı şekilde Ortadoğu’dan Afrika’ya, Güney Asya’dan Balkanlara kadar tüm kardeşlerimizin de Türkiye’ye dua ettiğini biliyorum.

Erdoğan, devlet ve hükümet başkanlarıyla akşam yemeğinde buluştu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev tarafından verilen akşam yemeğinde Türk Dili Konuşan Ülkeler İşbirliği Konseyi (Türk Konseyi) 7. Zirvesi’ne katılmak üzere Bakü’de bulunan devlet ve hükümet başkanlarıyla bir araya geldi.

Akşam yemeği, basına kapalı gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ile katıldığı yemekte, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev’in eşi Mihriban Aliyeva, Kazakistan kurucu Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev, Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sooronbay Ceenbekov, Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban da yer aldı.

Kaynak: TRT Haber, AA

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.