Dolar 32,2585
Euro 34,6962
Altın 2.401,87
BİST 10.264,66
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul 20°C
Az Bulutlu
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Per 18°C
Cum 16°C
Cts 20°C
Paz 20°C

Trump temmuzda Türkiye’ye gelmek istiyor.

Trump temmuzda Türkiye’ye gelmek istiyor.
2 Mayıs 2019 15:38
412
A+
A-

ABD Başkanı Trump’ın Türkiye’yi ziyareti hakkında bir soruyu yanıtlayan Çavuşoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce de Trump’ı Türkiye’ye davet ettiğini, Beyaz Saray’da da ziyaret ettiğini hatırlattı.

‘Erdoğan-Trump görüşmesi pozitif geçti’

Çavuşoğlu, iki ülkenin her konuda hemfikir olmadığını ancak iki başkanın sık sık telefonda görüştüğünü belirterek şöyle devam etti:

“Bu telefon görüşmelerinin son derece pozitif olduğunu söylemek isterim. Bu pozitif ortamda bugüne kadar anlaşamadığımız konuları da gayet samimi bir şekilde ele alıyorlar. Daha sonra bizlere talimat veriyorlar, biz bunun takibini yapıyoruz. Son telefon görüşmesi de bu pozitif ortamda tüm konuların ele alındığı bir görüşme oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Trump’ı yine ülkemize davet etti.”

“Trump, geniş kapsamda Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmek istiyor”

Trump’ın haziranda Normandiya çıkarmasının yıl dönümü vesilesiyle İngiltere ve Fransa’ya gideceğini aktaran Çavuşoğlu, şunları söyledi:

“Hemen onun arkasından gelip gelmemeyi gözden geçiriyordu ama geçerken uğramak yerine belki bir ay sonra daha geniş kapsamda Türkiye’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirmek istediklerini söylüyorlar. Kesin tarih henüz belli değil. Önümüzdeki süreçte net tarih belirlenir. Bu görüşmelerde tabii ki YPG/PYD konusundan tutun da FETÖ konusuna kadar, S-400’den F-35’e kadar gündemde olan tüm konular değerlendirilir. İki ülke arasında sorun olduğu izlenimi oluşturan, ki sorun olduğu da bir gerçektir, anlaşamadığımız noktalar var ama ikili ticaret hacminin 75 milyar dolara ulaştırılması, bunun için de vergilerin kaldırılması, serbest ticaret anlaşması imzalanmasına kadar birçok olumlu gündem maddeleri de var.”

“Venezuela’da zorlama yönetim değişikliği kaos olur”

Çavuşoğlu, Venezuela’daki olaylarla ilgili soruyu yanıtlarken de san gelişmelerin sadece Türkiye’yi değil tüm dünyayı endişelendirdiğini söyledi. Çavuşoğlu, şöyle devam etti:

“Bugün Venezuela yönetimiyle diplomatik ilişkilerini kesen ülkeler bile, bölgedeki ülkeler bile Venezuela’da herhangi bir askeri müdahaleyi desteklemiyor, tam tersi böyle bir müdahalenin karşısında olduklarını söylüyorlar. Dışarıdan bir müdahale veya askeri bir müdahale Venezuela halkının kanını dökecektir. Tüm ülkelerde aynı görüş hakim. Hal böyleyken dışarıdan zorlamayla bir yönetim değişikliği Venezuela’yı ancak kaosa sürükler, hatta bir sivil (iç) savaşa sürükleyebilir. Bu sadece Venezuela için değil, bölge için bir felaket olacaktır.”

Türkiye’nin prensip olarak darbelere, askeri ve dış müdahalelere karşı olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Venezuela’daki sorunun diyalog yoluyla çözülebileceğini ifade etti.

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’nun diyaloğa açık olduğunu belirten Çavuşoğlu, bunu Latin Amerika ülkeleri ve ABD’li muhataplarına söylediklerini aktardı.

Çavuşoğlu, “Venezuela’daki sorun iş birliği yoluyla çözülebilir.” diye konuştu.

‘Jeffrey ile her konuda mutabık değiliz’

Bakan Çavuşoğlu, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey’in Türkiye ziyaretiyle ilgili, “Tamamen her konuda mutabık olduğumuz söylenemez. Ama bu görüş alışverişleri ve karşılıklı görüşlerin paylaşılması neticesiyle yakınlaşma olduğunu söyleyebiliriz. Önümüzdeki süreçte yine bir görev gücü toplantısında sanırım bu konuda daha da yakınlaşma olacaktır. Diğer taraftan Amerika’nın bize ulaştırdığı önerilere yönelik cevabımızı da yine tüm kurumlarımızla beraber hazırlıyoruz, üzerinde çalışıyoruz. Her konuda mutabık değiliz, ama ilerleme katettiğimizi söyleyebilirim.” dedi.

“ABD’nin tek taraflı aldığı bu karar herkesi olumsuz etkiliyor”

Çavuşoğlu, İran’a yönelik yaptırımlar konusunda şu sözleri söyledi:

“Bu yaptırımların doğru olmadığını söylüyoruz. Diğer taraftan tabi ABD’nin yaptırımlarından dolayı özellikle dün yaptığım görüşmelerde de bunu gördüm. Firmaların bu yaptırımlardan tedirgin olduğunu görüyoruz. İntex diye bir mekanizmayı hayata geçirmek için Almanya, İngiltere ve Fransa birlikte hareket ediyorlar. Biz de buna benzer bir mekanizmayı nasıl kurabiliriz bunu konuşuyoruz. Milli paralarla ticaret konusunda henüz istediğimiz noktada değiliz. Diğer taraftan yine ürün takasıyla ilgili bazı konuları ele aldık. Bizim için petrol kaynaklarımızın, yani ithal ettiğimiz petrolün kaynağının çeşitlendirilmesi kısa sürede mümkün gözükmüyor. Bizim rafinerilerimizin teknolojisi birçok ülkenin ham maddesine, ham petrolüne uygun değil. Irak için petrol rafinerilerimizin uygun olduğunu daha önce söylemiştik. Irak’tan, Kerkük’ten Ceyhan’a gelen boru hattının da ciddi bir zarar gördüğünü sizler de biliyorsunuz. Bu boru hattının bir an önce tamir edilmesi gerekiyor. Kuzey Irak bölgesinden gelen boru hattının da kapasitesi zaten sınırlı. Sonuçta şu anda bizim üçüncü başka ülkelerden petrol aldığımız zaman da rafinerilerimizin teknolojisini yenilememiz gerekiyor. Yani hangi açıdan bakarsanız bakın ABD’nin tek taraflı aldığı bu karar herkesi olumsuz etkiliyor, birçok ülkenin de rahatsızlığı olduğunu görüyoruz. Bu kararlarının gözden geçirmek durumundadır.

“Sudan halkı kardeşimizdir”

Bazı Arap ülkelerinin Sudan’ın iç işlerine karıştığı yönündeki haberler, ülkedeki son durumu ve Türkiye’nin tutumunu değerlendiren Çavuşoğlu, Sudan ve Libya’daki gelişmelerden Türkiye’nin rahatsızlık duyduğunu vurguladı.

Çavuşoğlu, “Bu rahatsızlığımız herhangi bir ülkenin oraya müdahale etmesi anlamında değil sadece, yani Sudan ve Libya halkı bu çatışmalardan ve gerginliklerden zarar görmemesi gerekir. Her ülkenin de istikrarı bizim için de önemlidir, iki kardeş ülkedir.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’nin bu ülkelerle dostluğunun halklarla olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, yönetimlerin değişebileceğini belirterek, “Elbette tabii demokratik yollarla yönetimlerin değişmesini arzu ederiz.” dedi.

Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin tüm kurumları ile Sudan’ın yanında olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:

“Burada Sudan halkının ne dediği önemlidir. Sudan halkı bizim kardeşimizdir. Biz her zaman iyi günde de kötü günde de Sudan halkının yanında olduk. Bundan sonra da onların yanında olmaya devam edeceğiz. Kıtlık ve diğer sorunlar döneminde de gerek buğday, gerek petrol diğer ihtiyaçları karşılamada her zaman duyarlı olduk. Tüm kurumlarımızla her zaman Sudan’ın yanında olduk, bundan sonra da yanında olmaya devam edeceğiz. İnşallah en kısa zamanda halkın talebi doğrultusunda siyasi yönetimler iş başına gelir ve Sudan emin adımlarla yoluna devam eder. Gerçekten çok ciddi zenginlikleri, kaynakları olan bir ülke ama iyi değerlendirilmediğini de görüyoruz.”

“Terör örgütü herkesin düşmanıdır”

Libya’daki son durumu da değerlendiren Çavuşoğlu, herhangi bir tarafı desteklemediklerini belirterek, “Birleşmiş Milletler kararıyla ve tüm Libyalıların bir araya geldiği konferansta kabul edilen Ulusal Mutabakat Hükümetini biz bugüne kadar meşru olarak gördük. Bazıları Hafterin terörle mücadele ettiğini söylüyor, bu doğru değildir. Libya’da terör örgütleri vardır, maalesef boşluk olduğu zaman ilk değerlendirenler terör örgütleri oluyor. Irak’ta bunu gördük, Suriye’de bunu gördük. Fakat o terör örgütleri Ulusal Mutabakat Hükümetine saldırıyor. Yani burada terör örgütü herkesin düşmanıdır. Tüm gücü ele geçirmek için Trablus’a saldıran Hafterin terörle mücadele için orda olduğunu söylemek gerçekleri çarpıtmaktır. Bunu da özellikle taraf tutan muhattaplarımıza söylüyoruz. Bazı ülkelerin de Hafterin’e doğrudan destek verdiğini görüyoruz. Bu tür taraf tutmalar siyasi çözüm yerine askeri çözümü destekleyenler yine Libya’nın da uzun sürecek bir sivil savaşa sürükleneceğini unutmasınlar ve bundan da kendileri sorumlu olurlar.

Kaynak: AA, TRT Haber

YORUMLAR

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.